30 Nisan 2008 Çarşamba

Sabaha Eremeyen Geceler...


Tam da böyle bir gece geçirdim işte.Sanki sabah olmayacak güneş doğmayacak.Yaklaşık 3 saat kadar ağladıktan sonra uyumaya karar verdim.Bangır bangır müzik dinlememden ötürü tüm komsularıma bir özür borçluyum tabii.Dinlemeyi bırak böğürerek şarkı söylemekten ve kusmaktan bugün boğazım perişan.Ve yine işteyim.
Kafamda birşeyleri ne zaman aydınlatacağım ben.Taşları ne zaman yerine koyabileceğim...Bu manik depresif kadından kurtulmak istiyorum artık...Düzensizlik düzenim oldu...

HaNgOvEr...




Bak yine uyanamıyorum.Dünden kalma işe gelirsen olacağı bu.Birde acayip bir enerji fazlası üstümde.Nasıl atılır bu enerji masa başına...Blog yazarak avutulur.

Son günlerde hep söz veriyorum kendime.Azıcık daha düzenli olayım diye.Ama nerdee.Rahat edemiyorum 100 parçaya bölünmezsem.Biraz dinlendireyim bedenimi ruhumu diyorum.Olmuyor.Hep başarısızım bu konuda.En azından hafta sonları diyorum.ıh ıhhh.Mazoşistim ben galiba.Sonuç bu.

Güneş yok bir haftadır.Deliricem.Cokkkkkkk özledim.Anne olmanın dayanılmaz ağırlığı...

Bu arada iş yeride kaynıyor.Müdürümüz artık temelli emekli oluyor.Değişim dönemi.Film izler gibi izliyorum olanları =)

Teo geldi ve gitti.Onunla bende gerilere gittim.Eski günler,eski arkadaşlar.Hem çok değişen hemde hiç değişmeyen şeyler var yaşamda.Değişen şehirler, sokaklar, yaşlar, bedenler... Değişmeyen duygular,dostluklar,gözler,bakışlar...Eeee...E'si bu işte.

Canım defterim yanımda olmadığında(kadın olmak böyle işte,çanta değiştirirken bazı şeyler diğer çantada kalıverir) bişeyleri yazmak telefona kalır.Demiştimya teknoloji manyaklığı.Tabii öyle anlar oluyorki kalem yok kağıt yok.Acil durum,unutmamak lazım!Telefon nerdesin?Hemen not alayım.İşte o notlardan bir tanesi.

...........................

Bir sabah gözlerini açtığında
Yanındaki ben olmayacak.
İçine çektiğin tenin kokusu farklı
Dokunduğun tenin dokusu.
Bir gülüş gelicek kulaklarına
Tınısı cok uzak...
Bir öpüş geçmişe taşıyan,
Her anı sevgi kokan.....

Geçiyor zaman...Zamansız yaşananlar...Bugünü aratmayacak yarınlar yaşabilmek dileklerimle bir blogu daha sonlandırıyoruzzzzz.....


29 Nisan 2008 Salı

GöNüL....




Nedir bu çektiğim senden,

Gönül derdin hiç bitmiyor,

Yediğin darbelere bak,

Bu da mı sana yetmiyor,

GöNüL...

Her çiçekten bal alırsın,

Her gördüğüne kanarsın,

Sen kendini ne sanırsın,

Belki bir gün uslanırsın,

GöNüLLLLLL...

Uslan artık deli gönül

Bak gelip geçiyor ömür

Uslan artık deli divane GöNüL...



Dün akşam TRT 1 de denk geldim.Zerrin abla pek güzel söyledi yine.Özlemişim bu parçayı.Yorgunluğumu aldı resmen.

...sonra farkettim ki ne kadar da uygun benim hayatıma.Dizginleyemediğim,ket vuramadığım,kontrol edemediğim,mantığın gerisine itimediğim bu gönlüm varya benim....Bazen hayatı zindan eder bana.Bazen durup dururken coşar.Yükseleni ikizler olan yengeç burcu olmamın da etkisi varmıdır bilemem.Sabah iyiyimdir.Sebepsiz mutlu.Öğleden sonra birden depresyona girmişim.Varmıdır özel bir nedeni? HAYIR! Benim beynimin sözünü dinlemeyen GöNlüm işte.

Aaaa birde tabi yediği darbelere bak.(bkz.parça sözleri)Bu da mı ona yetmiyor.Yetmez.Benim gönlüme yetmez.Verir en baştan 10 puanı insanlara.Döker tüm içimi.Sokuverir içine onları birden içine.Sonra bildik son.Başlar geriye sayım.Yana yakıla...Dedim ya hikaye aynıdır hep.Sonra geçer tabi acısı.Ama deler geçer, acıtır.

Neyse ki son zamanlarda sakin.Huzurlu.Tühhhh tühhhh nazara gelmeyelim.

Öyle ya da böyle geçiyor işte hayat.

Önemli olan hayatını ne kadar sıkı tuttuğun...

Ben seviyorum hem yaşamımı hem de deli şu gÖnLüM'ü...

21 Nisan 2008 Pazartesi

Pazarın Ertesi....


Ayrı bir sendromu varmıdır bilmem ama çalışılan her gün iğrenç bence.Hafta sonu güzel geçmişse daha da bir zor geliyor çalışmak.Hatta hava güzel,dışarı yeşil,gök maviyse çalış çalışabilirsen.Bir de işkence gibi kafanın ardında botanik parkı varsa...Off yaaaa...

Nedir? Çalışmak zorundayız.Hıh işte ben bu yüzden kışları seviyorum.Madem çalışıcaz kış olsun.Daha rahat çalışmak...Ya da yazları bizede tatil olsun 2 ay.Yok yetmez 3 ay.Zaten canımm Ankara'm oldu çöl.Nisan'da 33 derece gördük
.........

Yukarıdakileri yazalı 5 gün geçmiş.Cuma gelmiş.Hoş gelmiş...
Yorgun, bol bol çalışarak,Güneş'siz, sıkıcı bir hafta bitmiş.Teo aradı.Yarın geliyormuş.Gün bitmiyormuş.Miş muşş.Offfffffffff.Yarın umarım eğlenceli bir gün olur.

20 Nisan 2008 Pazar

Bol kahveli sıcak Pazar.......


...Güzel bir cumartesi günü bitti.Sıcak bir pazar yasanıyor canımmm Ankara'mda.Geride cafemin musiki sesi...

Cumartesiden başlarsak eğlenceli bir gün idi.Saolun Kibrit kız ve çöp oğlan.Her daim mutlu kalın şirinler.

Ve bu sabah muhteşem branch için öncelikle Dolgi ve Nasli'ma sonsuz şükranlarımı iletmeyi bir borç bilirim..Elleriniz dert görmesin dostlar.Keyif ve lezzeet kattınız dünden kalma az uykulu,bol alkollü sabahıma...


Veee çok berhudarımmm.Artık bir mp3'üm var.Parçalarımı yükledim.Ohhh.Hatta dün kafam bir süper, mutfakta taktım kulağıma 1 saat dinleyip dans ettim.Ne büyük bir kolaylık,nasıl bir güzellik.Müziksiz hayat hatadır :) Di mi????????


Bu arada sabah oğlum sayesinde güne aslında kuğulu parkta başladım.Ve ne kadar hoş,huzurlu bir yer olduğunu unutmuşum.Bana bunu hatırlatan,dünyamı aydınlatan Güneş'im.Teşekkürler bitanem.


Kısaca hafta sonu özetini dinlediniz.Bir sonraki haberlere kadar esen kalın efem :)

18 Nisan 2008 Cuma

ah Josh ahhh...




Yazmadan edemicem ya...
Takıntılıyım ben bu adama.İçimi titreten serserim İstanbul'da...Yaw 400 km yakınımda şimdi dokunamıyorum adama..Deliricemmm...Gel sen! Ankara'ya da gel.Reklam cekeriz,kaleye çıkarız,fotoğraf çekeriz,içeriz....(ohh oldum mu liseli salak platonik takılan kızlar gibi)

SAWYERRRRRRRRRRRRRR ay pardon Joshhhhhhhhh.......


;)

Şu facebook varya...





Valla nelere kadir bi internet sayfası...
Bu sabah Teo ile tekrar,yine,yeniden şu feyz sayesinde arkidiş olduk...Aradan yıllar geçiyor sonra yılların ardında kalan eski sevgili karşında.Vay be nasılda elektronikleştik.Kötümü bilmiyorum ama aynı zamanda iç gıcıklayıcı bir şey bu.Eee bu meymenet sayesinde istatistiklere göre boşanmalar artıyor, manyak bir nesil yolda, sosyallik dibe vururken asosyal insanlar heryerde.
İçim olsun diyor.Çünkü bu güne kadar bir hatası olmadı bana.Kolaylaştırdı herşeyi.Bir yerde okumustum.Tamda hatılamıyorum ama ibranice bir kelimeden yola çıkılarak internetin dünyanın sonunu hazırladığı yazıyordu.Bugünkü bir haberde de dünyanın eger Cenevre'de ki deney yapılırsa sadece 50 ay ömrü kaldığı yazıyordu.Sabah sabah bu haberle güne başlayınca nasılda herşey güllük gülistanlık geliyor.Yaşa,sorgulama,keyfini çıkar...Oh mutluyum.Dün nerdeydim şimdi nerede?
Hem ben bu elektronik olayınıda seviyorum.Eskiden çook eskiden bir Kiev makinam vardı.Şimdi her cinsi mevcut elimde.İşte onların sayesinde deli gibi sınırsızca eğlenebiliyoruz.Çek, bastır,bekle, meraktan çatla ....Tabi birde temkinli çalış.Yok artık bunlar...
Ama mektuplara da devam.Dedimya kolej mezunu alaturka.Ne yardan ne serden misali ben...Yeni herseye açık eskinin değerini tartışmaya gerek bile görmeyen ben...Sonuç olarak MUTLUYUM bugün ben...

Sonuç Teoman'ıda bulduk.Tekrar soktuk hayatımıza.Saol feyzbuk.Pardon Facebook.Bana puğar denmesinden hoslanmayacağım geldi aklıma:)

İşte böyle birşey............

17 Nisan 2008 Perşembe

Nerdeyim ki BEN?

Kararsızlık kötü şey.Yani benim için en kötülerinden duygu olarak.Ben ne yapacağımı bilmeliyim.Ki şu günlerde kapkararsızım.Hayatımda değişen ilaçlar,duygular,yetersiz kaldığım korkusu,işin bunaltması ve belirsizlik.
evet nerdeyim ben?

...........

Uçsuz bucaksız bir ova.
Tam ortasında bir ağaç...
Terketmiş yeşil yaprakları.
Kupkuru dalları.

Uçsuz bucaksız bir gök.
Tam ortasında bir Güneş...
Terketmiş deli sarısı.
Yok artık sıcaklığı.

Uçsuz bucaksız bir deniz.
Tam ortasında bir sandal.
Kırılmış ortasından yelkeni...
Gidemiyor bir kulaç ileri.

pınar.........







off 'u bol günler...

Zamanı durdurmak mümkünmü acaba?
Sonra hopp sevdiğin, dolu günler geçirdiğin, mutlu olduğun hatta zil zurna aşık günlere....
Ya da durdurup hoppp bi kaç gün sonrasına...
Mesela Ptesi bugün.Hopp Cuma'ya :)

Sıkılgan günler.Bol bol offf çekerek geçen.
Aydınlatamadığım kendimi kapkara hissettiğim günler bu günler.Anlık mutluluklarla şarj olduğum huzuru kaybettiğim günler.Sonra çok kısa sürede deşarj olduğum boğuk günler...
Böyle işte...
Baharın en başındaki gri günler...

16 Nisan 2008 Çarşamba

15.04.2008

evettt.Tamda bugün blog'landim.Naslı vesile oldu tabii..vede resimde onun cektigi olmalıydı.Hadi hayırlısı.....