27 Haziran 2008 Cuma

Güle güle........

Yaşamda karşımıza çıkacaklara müdahale etme şanşımız malesef yok.Yada yaşanmışları silmek yenilerini yaşamak yerine..Hayatımdan birilerini çıkarmak hep zor oldu benim için.Çünkü hayatımın kapıları hep açıktır benim herkese.Kolayca girebilirler elbette...Ama çıkarmak atmak bu birilerini hayatımdan azap benim için.
Yaklaşık 5 ay önce girdi hayatımıza.Benim için herşey süperdi.Ev pırıl pırıl,herşey ütülenmiş,yemek hazır...Ama canım oğlum bir türlü alışamadı Keti'ye...Ne yaptıysak olmadı.Ve şimdi ayrılık zamanı.Söylemek en zoruydu.Söylendi.Ama içimde bişeyler acıyor.Neden bilmiyorum.Bildiğim tek şey aynı durumu paylaştığım ailemden bir tek ben böyle hissediyorum.
Dün gece oturup müzik dinlerken bugün blog yazmayı düşünüyordum.Ve öyle güzel şeyler geçmiştiki aklımdan...Keşke hatırlayıp paylaşabilseydim ama bugün hafızam silinmiş gibi.Garip.Vede enteresan bir gün.Hem Cuma hemde 27 si.Her yerde karşıma çıkan canım rakamım.27.En sevdiğim günle buluşmuş durumda.Ama böyle bir günde bile benim şapşallıklarım devam ediyor.Hiç özel ve maneviyatı yüksek bir şey yaşamamakla birlikte yeni aldığım elbisemin hiççç farkında olmadan arkasını boydan boya yırtmışım.Tabi benim tas ortada.Ve arkadaş farkedene kadar da öyle dolandım ortalıklarda.Elbisememi üzüleyim yeni aldığım, rezilliğimemi üzüleyim yaşadığım bilemedim.Gülüyorum sadece delme çatma diktiğim elbisemle-yeni ve yırtık-

22 Haziran 2008 Pazar

Boşluk....

Cuma öğleden sonra kaçtım işten.Bugün pazar.Ohh yarında iş yok.Ne özlemişim avare olmayı.Oturdum cafeye önce süper kahvaltı şimdi sokak manzaraları eşliğinde müzik dinlemece yazma değmeyin keyfime.Oğlum yok,Mehmet yok huzur çok.
Cuma akşamı Nedjima'da çocuklarla keyifli bir akşam sonrası gece maç bittiği anda ben motorun üzerine ballıbaba da arkadasın evine bırakıldım.Tabi maç sonrası olunca eğlence ikiye katlandı.Motor keyfi çakırkeyfle birleşti.Birde çılgın! milletimizin naraları girince işin içine olay koptu.Millet Türkiyeeeeeeeee ben susma sustukça sıra.... şeklince bağıra çağıra arkadaşa ulaştık. Baktım herkes bağırıyo,bize bakıyolar garip garip bende bagırdım durdum.Bu eğlenceli kısım elbet.Ertesi günkü hırbo haberlerini duyunca,len salak 1 kurşuna denk gelmeden gebermedik diye seviniyosun.Ee bu ülkede kazara geldik bu yaşa.ŞÜkÜR!
Bide kırım kongo kanamalı ateşi endişesi.Eyvallah Güneş yok bi kafa dinliyom ama hergün talimatlar veriliyor Eminoş'a.Uzun çorap,sprey ilaç vs vs....Hergün yeni bi dert musallat oluyo başımıza.
Vee 2 gündür sevgili Mehmet in istediği gibi hocayla trafikteyim.Meraklanmaya mahal yok.Gayet ayık,akıllı uslu.Batıkent,eryaman,kızılay,tandoğan fethedildi.Bugün tunalı,bahçeli filan fıstık:)
Güzel şey tatil ..........
Güzel şey boş boş oturmak.....

20 Haziran 2008 Cuma

hadi bakemm...

Bu güne kadar olan yorum konusundaki aksaklıklar için özür diler bizim için çok değerli olan yorumlarınızı bekleriz. Veee "Canlarım"yorum olayı herkeşlere açılmıştır şu dakika itibariyle haberiniz ola....Haydiiii....
sevgiyle kalın:)

18 Haziran 2008 Çarşamba

İşte geldim burdayım....


Kelimeleri bir araya getirmek için uzunca bir zaman düsündüm.Olaylar olanca hızıyla akarken ben kelimelerle olan soğukluğumdan epeyce gerilerde kaldım.Yazmam lazım lazım lazım.Dergiye yazmam bloga yazmam Ebru'ya yazmam ....mam....mmmm...

Sonunda şeytanın bacağını kırdım galiba.İşte de yazıyorum.Önce Ebru'ya yazdım yolladım.Şimdi bloga oturdum yazıyorum.Sonra valla dergiye de yazicim Mehmet'cimm.

En son içime giren şeytanla uğraşıyordum dimi? Neyse çıktı içimden.Ohhh :) Değişen anti-depresan beni bu hallere soktu biliyorum.Gelgitler azaldı.Düşününce o kadar cok şey yaşandıkı bu arada.Üşeniyorumda hepsini birden yazmaya.
Oğlumun muhteşem komik balosumu,arkadaşların düğün sünnet olayımı,Amasra molasımı,araba sevdasımı,içimde kopan fırtınalarmı...Hangisi?
Başlayım bakalımmm.

Neyse, bi ara Amasra'ya gittik.3 güncük.Ama bu kadar iyi geleceğini hiç tahmin etmemiştim.Yenilendim sanki.Kış sonu kasveti uçtu üzerimden.Hatta manyak oğlum deniz sezonunu açtı insanların dehşet dolu bakışlarıyla.

Sonra yine iş.Ama bugüne gelene dek yoğun sıkıcı berbat iş günleri.Akşam 5,30 a eremeyen günler.Offf ki ne offff....Arada içilen akşamlar.Klasik ev-cafe-iş üçgeni...Yoksa bermuda mı demeliydim bilmiyorum.A tabi bi de hayatıma giren otamatik vites araba.Mehmet^ten kaçırdığım zamanlarda kullandığım...Ki nasıl ahhh ettiyse ayağımı burkup yan bağların ağzına edip 2 hafta kullanamadığım...Arabayı aldığımda herkesler aman diiiim Pınar alkollü kullanma dediklerinde yaw ben alkolikmiyim diye düşünmüştüm.Amma velakin anladımki her içtiğimde araba kullanma hissiyatım tavana vuruyor.Bi de engellemeyip kullanıyom.En son hiçç hatırlamıyorum ama 1-1,5 saat kullandım.Ama bir güzel park etmişim.Sanırım ayık olsam bu kadar iyi yapamazdım(!)Biliyorum özrüm kabahatimden büyük ama...

Sonra oğlum...Yine bir hasta bir hasta oldu.Bademcikler yapıştı birbirine.2 gündür anlamsız benekler kırmızı kırmızı.Anası kılıklı alerjik maymun.Galiba Mehmet haklı bütün kötü şeylerimi aldı Güneş.Ondan da hangi iyi şeyi aldığı merak konusu tabi.Birileri örnek vererek aydınlatabilirmi beni.Yakışıklılık örneği kabul görmez ona göre.

Ve tatilim geldi.Temmuz konserlerle geçecek.Son haftası umarım bende tatilde olabileceğim.1 mp3'üm,bir şise bira,bide deniz olsun yeterrrrrrrrrr...

Şimdilik bu kadar...

Gel tatil gellllllllll...